İşte şimdi bu hiç olmadı!! Kendimi ayıpladım... Yaz tatillerinde edinilip, okullar açılınca sokağa bırakılan evcil hayvanlar gibi, evlatlık alıp ihmal edilen küçük çocuklar gibi boş bırakmışım blogumu, bu hiç iyi değil.
Uzun zamandır sadece bloga değil, word sayfalarına bile yazamıyorum, hatta uzun zamandır doğru düzgün okuyamıyorum bile. Elimde haftalardır sürüncemede olan 600 sayfalık kitabın topu topu 200.sayfasına gelebildim. Yarım kalmış Kafka'nın Dava'sı ve ambalajı hiç açılmamış Doris Lessing'in Altın Defter' i de cabası. Sadece istediği alanlarda okumak kaydıyla bir kitap kurdu sayılabilecek kocamın getirip önüme koyduğunda, neden aldığımı ve varlığını hatırlamakta zorlandığım Altın Defter'im...
Bu rezalet! durumumun bir çok açıklaması var tabi ama yine de hiçbirisi bana kendimi iyi hissettirmiyor. Bugün; uzun zamandır sadece maillerime bakmak için kullandığım bilgisayarımı kapatmak üzereyken, eski bir dostu aniden hatırlamışçasına tıkladığım blog adresimden açılan ekranı gördüğümde ne kadar şaşırdım bilemezsiniz. Birincisi; blogumun formatı değişmiş. Sağolsun blog yöneticileri bir kere açılıp hiç hareket görmesede mudileri olan biz blog kullanıcılarını, aktif kullanıcıların faydalandığı nimetlerden mahrum bırakmıyorlar. Ben olsam makul bir süre sonra inaktif olan blog adreslerini dondurup o tembelleri cezalandırırdım. Allahtan benden daha aklı selim insanlar var bu sanal alemde:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder